Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını, narenciye üretiminde yaşanan sorunları, girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri ve aynı marka ürünlerin marketlerdeki fiyat değişimlerini yaptığı basın açıklamasında değerlendirdi.
Şevket Gölük – BHA Ankara
Ocak ayı üretici market fiyat değişimi
“Ocak ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 404,2 ile portakalda görüldü” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Portakaldaki fiyat farkını yüzde 396,7 ile mandalina, yüzde 385,2 ile limon, yüzde 256,5 ile kuru soğan takip etti.
Portakal ve mandalina 5 kat, limon 4,9 kat, kuru soğan 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 4 lira olan portakal 20 lira 17 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan mandalina 26 lira 8 kuruşa, 3 lira 83 kuruş olan limon 18 lira 58 kuruşa, 5 lira 8 kuruş olan kuru soğan 18 lira 11 kuruşa satıldı.”
Market fiyatları
“Ocak ayında markette 42 ürünün 29’unda fiyat artışı, 13’ünde fiyat azalışı görüldü. Ocak ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 34,7 ile yeşil fasulye oldu. Yeşil fasulyedeki artışı yüzde 29,8 ile salatalık, yüzde 28,4 ile ıspanak, yüzde 22,9 ile pırasa takip etti.
Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 20,7 ile kuru üzüm oldu. Kuru üzümdeki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile fındık, yüzde 10 ile beyaz lahana, yüzde 9,1 ile maydanoz izledi.”
Üretici fiyatları
“Ocak ayında üreticide 34 ürününün 24’ünde fiyat artışı olurken, 2’sinde fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe ise fiyat değişimi olmadı.
Üretici fiyatlarında kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir, Antep fıstığında fiyat değişimi yaşanmadı.
Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 27,3 ile portakalda görüldü. Portakaldaki fiyat düşüşünü yüzde 10,8 ile yumurta izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 56,9 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 53,4 ile salatalık, yüzde 53,1 ile marul, yüzde 47,6 ile patlıcan takip etti.
Ocak ayında fiyatı en fazla artan ürün markette domates, üreticide yeşil soğan olurken, fiyatı en fazla düşen ürün markette kuru üzüm, üreticide portakal oldu.”
“Narenciye üreticilerinin sorunları devam ediyor”
“Portakalda rekoltenin fazla olması ve yeterli talebin olmaması, fiyatların düşmesine neden oldu.
Üretimin fazla olduğu narenciyede bu üretim sezonunda sorunlar bitmiyor. Erkenci limon hasadında yaşanan pazarlama sorunu hasat olgunluğuna gelen mandalina, portakal ve diğer ürünlerde de devam ediyor. Artan üretime karşılık beklenen talebin de yeterli olmaması ile ürünler dalında kaldı.
Narenciye üreticileri bu yıl emeklerinin karşılığını alamadı. Bazı üreticiler ağaçlarını kesmeye devam ediyor. Pazar bulamayan çoğu üretici işçilik maliyetlerini karşılayamıyor, ürünlerini toplatamıyor.
Bu mevsimde yerlere dökülen mandalina, portakal ile toprağın turuncu renkle kaplandığı bahçeleri görür olduk.
İhracatçıya verilen destek çiftçiye yansımadı. Çiftçiler halen işçilik giderlerine ve ürün fiyatlarına destek bekliyor, ağaçta kalan ürünlerin satılması için çözüm talep ediyor. Narenciye üreticisi alan bazlı desteklenmelidir.
Dalda bekleyen ürünler devlet, belediye ve benzeri kuruluşlar tarafından üreticiden alınıp, halka dağıtılmalıdır.
Bir üretim sezonu emek verdiği ürünlerden yeterli gelir elde edemeyen üreticilerin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Narenciye üreticilerine kullandırılacak faizsiz kredilerde limitler artırılmalı, kredi masrafları alınmamalıdır.
2023 yılı portakal ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 32,5 azalarak 213 bin 427 ton olarak gerçekleştir. Aynı dönemde limon ihracatı yüzde 11 artarak 658 bin 849 tona, mandalina ihracatı ise yüzde 13,3 oranında artarak 927 bin 940 tona ulaştı. Bu yıl artan üretime karşı yeterli ihracat da yapılamadı. Narenciye ihracatının artırılması için yeni pazarlar oluşturulmalı, daha fazla ihracat yapılması sağlanmalıdır.”
Üretici fiyat değişiminin nedenleri
“Kuru soğanda her ne kadar son bir ayda yüzde 17,9 oranında artış görülse de, bu sezon oluşan fiyatlar geçen yılın aynı ayında 7 lira 6 kuruş olan fiyatın gerisinde kaldı. Bu üretim sezonuna maliyetin altında fiyatla başlayan üreticiler halen sabırla piyasanın canlanmasını, fiyatın yükselmesini bekliyor.
Bu yıl ki rekolte fazlası ve ihracatın sınırlı açılması kuru soğan üreticisini mağdur etti. Çiftçilerimiz Tarım Kredi Kooperatifleri ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devreye girerek, çiftçiden alım yapmasını bekliyor.
Yumurtadaki fiyat düşüşünün sebebi arz ve talepteki değişimden kaynaklandı.
Yeşil soğan, salatalık, marul ve patlıcanda ise arzdaki azalma ürün fiyatlarının artmasına neden oldu.”
Ocak ayı ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler
“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre ocak ayında, aralık ayına göre, amonyum nitrat gübresi yüzde 12,1, amonyum sülfat gübresi yüzde 7, üre gübresi yüzde 4,5, DAP gübresi yüzde 0,4 oranında arttı. 20.20.0 kompoze gübresinin fiyatı ise yüzde 2,2 oranında düştü.
Geçen yılın Ocak ayına göre son bir yılda DAP gübresi yüzde 25,3, amonyum nitrat gübresi yüzde 22,1, amonyum sülfat gübresi yüzde 21,8, üre gübresi yüzde 16,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 15,7 oranında arttı.
Süt yemi ocak ayında aralık ayına göre yüzde 4,7, besi yemi yüzde 4,6, son bir yılda süt yemi yüzde 43,3, besi yemi ise yüzde 41 oranında arttı.
Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 3,18, yıllık yüzde 16,7 oranında arttı.
Ocak ayında girdilerde aylık ve yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 12,2 artarken, son bir yılda yüzde 78,6 oranında arttı. En önemli girdilerden olan mazot toprak hazırlığından, ekim, gübreleme, ilaçlama ve hasada kadar üretimin her aşamasında kullanılıyor. Mazot fiyatlarındaki değişim doğrudan üreticilerimizi ilgilendiriyor.
Üreticilerimiz artan mazot fiyatları karşısında bahar aylarında kullanması gereken mazotu nasıl alacağını bugünden düşünür hale geldi.
Tarım ve çiftçilerimiz için mazot zorunlu bir üretim aracıdır, tüketim maddesi değildir. Bu nedenle özel tüketim olarak düşünülmemeli ve vergi de konulmamalıdır.
Ayrıca artan fiyatların üretim maliyetlerini etkilememesi, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için mazot desteği artırılmalı ve desteklerin ödeme tarihi öne çekilmelidir.”
Aynı marka ürünlerin marketlerde fiyat değişimi
“Yüksek maliyetle yapılan tarımsal üretim bir taraftan tarım ürünlerinde fiyat artışına neden olurken diğer taraftan artan enflasyonla tüketicinin alım gücünü azaltıyor.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar nedeniyle ürün fiyatları marketlerde çok sık değişiyor. Maliyetler sebep gösterilerek aynı ürün yan yana iki markette farklı fiyata satıldığı gibi aynı marketin farklı şubelerinde bile farklı fiyatlara satılıyor.
Birliğimizce Ankara’da halkımızın temel tüketim maddeleri arasından seçilen 6 ürünün aynı marka ve miktarlarının 6 farklı marketteki fiyatlarına yönelik çalışma yapıldı. Yaptığımız çalışma sonucunda ürünlerin belirli markalar tarafından paketlenmiş fiyatı marketten markete oldukça değişkenlik gösterdiği görüldü.
Aynı markanın aynı gramajda farklı marketlerdeki fiyatları değerlendirildiğinde sütün yüzde 32, beyaz peynirin yüzde 27, zeytinyağının yüzde 24,7, kuru fasulyenin yüzde 18,4, şekerin yüzde 17,9, kırmızı mercimeğin yüzde 17,2 oranlarda değişimleri olduğu görülüyor.
1 litre sütün paketlenmiş X markasının fiyatı, F markette 29 buçuk lira iken, B markette 29 lira 90 kuruş, D ve E markette 29 lira 95 kuruş, A markette ise 37 lira 5 kuruş, C markette 38 lira 95 kuruştur. Sütün aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 32 oranına kadar değişiyor.
900 gram beyaz peynirin paketlenmiş X markasının fiyatı, E ve F markette 125 lira 90 kuruş iken, D markette 125 lira 95 kuruş, C markette ise 159 lira 95 kuruştur. Peynirde aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 27 orana kadar değişebiliyor.
1 litre zeytinyağının paketlenmiş X markasının fiyatı, F markette 319 lira 90 kuruş iken, B markette 329 lira 90 kuruş, C markette 394 lira 90 kuruş, A markette ise 398 lira 90 kuruştur. Zeytinyağının aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 24,7 oranına kadar değişiyor.
1 kilogram Dermason çeşidi kuru fasulyenin paketlenmiş X markasının fiyatı, E markette 75 lira 90 kuruş iken, D markette 79 lira 90 kuruş ve A markette 89 lira 90 kuruştur. Kuru fasulyede aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 18,4 oranına kadar değişiyor.
1 kilogram toz şekerin paketlenmiş X markasının fiyatı, D markette 27 lira 90 kuruş iken, B ve F markette 29 lira 90 kuruş, C markette ise 32 lira 90 kuruştur. Şekerin aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 17,9 oranına kadar değişiyor.
1 kilogram kırmızı mercimeğin paketlenmiş X markasının fiyatı, A markette 40 lira iken, D markette 45 lira 90 kuruşa, E markette 46 lira 90 kuruştur. Kırmızı mercimeğin aynı markanın farklı marketlerdeki fiyatı, yüzde 17,2 oranına kadar değişiyor.
Son yıllarda artan üretim maliyetleriyle gerçekleştirilen üretimde zaman zaman beklediği geliri elde edemeyen üreticilerimiz üretmekten kaçınırken, tarımsal ürünlerin marketlerde birbirinden farklı yüksek fiyatlara satılması kabul edilir değildir.
Gıdada ürün fiyatlarının hızlı değişiminin yaşandığı bu dönemde, tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir.
Normal fiyatların bile tüketicilerimizi zorladığını düşündüğümüzde, 6 üründe yapılan çalışmada sadece sütte marketler arası fiyat farkının yüzde 32 oranında olması uygulanan yüksek fiyatların göstergesidir. Kaldı ki tüketicilerin artan fiyatlara dayanma gücünün kalmadığını da görüyoruz.
Tüketiciler yüksek fiyattan ürün sattığını tespit ettikleri marketlerden alışveriş yapmaktan kaçınmalıdır. Tüketicilerin marketler arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmaları ve alışverişlerinde fiyat araştırması yapmaları önemlidir.
Yaşanan yüksek fiyat farkının önüne geçmek amacıyla tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, halkımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikâyet etmelidir.”
0 Yorum